Hangi Kurum Artık Bitmiştir - ÖSYM

Vallaha dayanamadım bugün ikinci blog yazımı giriyorum...


ÖSYM benim gözümde resmen (mecazi anlamda) bitmiştir. Ha, "bana ne senin gözünden?" diyebilirsiniz de, zaten bir süredir medyadan falan da takip ediyoruz ÖSYM ile ilgili bazı olayları. Kişi ya da kuruluşların şifre dağıtmaları iddiaları bir yana bu kurum güvenlik zaafiyeti olduğunu resmen ( bu kez kelimeyi gerçek anlamda kullanıyorum) açıkladı aslında. ÖSYM'nin şimdi ki başkanı olan kişi net olarak saçmaladıklarını kabul etti. 


Geçen KPSS sınavı ile başlayan bu saçmalıklar dizisinin ÖSYM kurmunun resmen biteceğinin delaletleri olduğunu düşünüyorum. Bugün benim gözümdeki bitişin sebebi de birinci dereceden tanıklık ettiğim bir olay sebebiyledir. 


Bugün saat 9:30 da eşim ALES denilen sınava girecekti. Sabah saat 9 gibi Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler fakültesinde sınavın gerçekleştirileceği salona ulaştık. Bilineceği üzere KPSS sınavı sonrasında küpe ve yüzükle dahi giremiyorsunuz sınavın yapılacağı salonlara. Hatta yeni bir iş kolu oluşmuş bile; kısaca adına "ÖSYM SINAV EMANETÇİLİĞİ" diyebiliriz. Zaten bu alınmaya çalışılan güvenlik tedbirleri herhalde sınavın güvenliğini sağlamaktan çok bu "brand new" iş koluna atlayanlara bir de ÖSYM sınavları için çinden kalem silgi ithal eden şirketlere yaramıştır.


Neyse, ben saat 9:10 gibi eşimi bıraktım sonra bir kantinde sınavın bitmesini bekledim. Saat 12:30 bitecekti sınav; öyle de oldu. Saat 12:30 gibi salonlar teker teker boşalmaya başladı. Ama bizim hanımın binadan çıkan yok. Kapıdaki sivil abiye sordum sınav ne zaman bitecek diye; "Vallaha saat 1 gibi bitebilir" dedi. ALLAH ALLAH!!!


Tabiki saat 1 gibi bitmedi, saat 13:30da insanlar en sonunda çıkmaya başladı ve olayın ne olduğunu öğrendik. Öğrendik ki bu "ultra mükemmel kişiye özel sınav kitapçığı" sistemi zortlamıştı. Eşimin de bulunduğu sınıf dahil olmak üzere bir kaç sınıfta kişiye özel, üzerinde fotoğraf isim TC kimlik nosu falan bulunan kitapçıkların büyük bir bölümünde sayfalar karışmıştı. Anlayabildiğim kadarıyla karışıklığın niteliği sayfaların sıralamasının karışmasından da ziyade farklı kitapçıklardan soru sayfalarının da kitapçıklara karışması şeklindeymiş. Ve bazı sınıflarda bu, sınavın 40. dakikasında falan anlaşılmış.


Sonra garibim ÖSYM elindeki, yine duyduğum kadarıyla, özdeş yani birbirinin aynı yedek soru kitapçıklarını sınıftakilere dağıtmış tabi tüm bunlar olurken 1 saat  kaybedildiği için sınavdan da 1 saat geç çıkarmışlar insanları. 


Ama sonuç olarak ÖSYM'nin uzun ve kapsamlı akademik araştırmalar sonucunda ortaya çıkardığı kişiye özel kitapçık sistemi pırtlamış oldu ve ilgili sınıflarda insanlar aynı soru kitapçıkları ile sınava girmiş oldular.


Bence ÖSYM'nin son günlerdeki yaptıkları ile eğitim bilimlerine katkısı çok büyük olmuştur. Belli ki kısa bir süre sonra ÖSYM kapatılacaktır ancak son günlerde ortaya çıkan skandalları ile eğitim bilimlerinde yapılmaması gerekenler konusunda önemli bir bilgi birikimi yaratmış bulunmaktadır. Bu bakımdan hakkını yememek lazım.


Zaten bu mod medyan olayları TV'de tartışılırken yanlış hatırlamıyorsam bir hükümet yetkilisi bu sınav sisteminin değişeceğini ve TOEFL'dakine benzer bilgisayarlı bir sınav sisteminin getirileceğini söylemişti. 


Vallaha bu kadar genç bir nüfusu ve onlarca sınavı olan bir ülkede bu sistemi kurma ihalesini alacak şirketi şimdiden tebrik etmek isterim...

Comments

Popular posts from this blog

Latex'te Denklem İçerisine Ufak Boşluklar Koymak

LaTeX'te Sunum Hazırlamak

Octave'da Grafik Çizdirme