İsmet İnönü ve Masonluk

Kurgusu karşık çok karakterli fantastik hikayeleri okumayı severim (örn. Silmarillion). Tarih ile ilgili kaynakları da okumayı severim. Ama herhalde beynimin ilgili kısımları az gelişmiş olacak ki genelde fantastik hikayelerden de tarihten de aklımda pek bişey kalmaz. Anlık zevkler olarak kalırlar benim için, detayları aklında tutabilenlere hep gıpta etmişimdir (çok uç bir örnek ama mesela İlber Ortaylı :) ).

Bununla birlikte hem fantastik öykülerde hem de tarihte sembollerin önemi büyüktür. Irkların orduların krallıkların hep kendilerine has sembolleri vardır fantastik hikayelerde. Yaşamakta olduğumuz zahiri dünyada da sembollerin yeri büyüktür. Tıpkı fantastik kurgusal dünyalardaki gibi bizim dünyamızda da krallıklar, ordular, okullar dernekler ve hatta cemaatler kendilerine has semboller ve hatta bazen bazı jestler geliştirmişlerdir. "Adamın tokalaşırken parmağıyla bilmem ne yapmasından bilmem ne cemaatinden olduğunu anlamak" gibi kavramlar duyageldiğimiz şeyler olmuştur.

Olayın içinde görsellik varsa kaçırmam... O yüzden semboller işaretler beynimi hemen uyarır ve ilgi uyandırır bende. Benim gibi az çok genel kültürü olan birisi, kıyısından köşesinden de olsa "masonluk" konusunda birşeyler biliyordur. Bu cemaatin semboller ile yakın ilişkilerine de en azından bir tane Dan Brown kitabı okuduysanız tanık olmuşsunuzdur.

İsmet İnönü ile ve Masonluk ile ilgili olarak çok derin bir bilgi sahibi değilim. Ancak geçen gün bu ikisini birleştirdiğini düşündüğüm birşeyle karşılaştım.

Tarih: 12 Nisan 2014, Yer: İsmet İnönü Sanat Merkezi

19 Nisan 2014 tarihinde gerçekleştirilecek olan "Dört Nefes Toprak" konserine bilet almak için yıllardır gittiğim İzmir fuarının içindeki İsmet İnönü Sanat Merkezinin gişesine geldim. Biletleri aldıktan sonra geri dönerken yıllardır önünden geçtiğim sanat merkezinin tabelasında bir ayrıntı gözüme takıldı. Daha önce neden farkedemediğimi de anladım.  Rastlantı olacak,  tabeladaki  ilgili ayrıntıyı kapatacak şekilde palmiye ağaçları dikilmiş tabelanın önüne.


Sanat merkezinin tabelasında çok net olarak göze çarpan üç piramitli bir sembol var. Sembolu tasarlayan şayet bu piramitlerin İsmet İnönü'nün ismindeki "i" leri çağrıştıracağını düşündüyse yanılmış olmalı dedim kendi kendime. Sonra masonik sembollerin en bilinenlerinden olan bu piramitlerin orada bulunmasının basit bir tasarımcı hatası olamayacağını düşündüm. 

Gerçekten de İsmet İnönü ve Masonluk kelimelerini birlikte kullanarak internette arama yaptığımda,  bir iki kaynaktan 1935 yılında Atatürk tarafından diğer cemaatlerle birlikte kapatılan Mason Cemaatinin bundan 13 yıl sonra, 1948'de  İsmet İnönü ve Celal Bayar'ın da katkıları ile Türkiye Mason Derneği'nin kurulması ile önünün açıldığını gördüm.

Ve anladım ki bu sanat merkezi, mason cemaatinin ismet inönü'ye olan sevgisinin bir dışavurumu. Hatta öyle ki normalde iki piramit kullanılırken burada üç piramit kullanılmış. Buradan da herhalde ona duydukları sevginin boyutunun da epey bir yüksek olduğunu düşünebiliriz.






Comments

Popular posts from this blog

Latex'te Denklem İçerisine Ufak Boşluklar Koymak

LaTeX'te Sunum Hazırlamak

Octave'da Grafik Çizdirme